Reklam
Tae Kim'in Japonca Dil Bilgisi Klavuzunun Türkçe Çevirisi PDF Yazdır e-Posta

Perşembe, 16 Şubat 2006 05:51
Barış Manço, Japonya’da verdiği bir konserde kayıt edilen “Live In Japan” adlı CD'sinin kapağında şunları aktarmış:
 “1990 yılında, ilk Japonya konserimizi verirken, Uzakdoğu’nun binlerce yıllık eşsiz kültür mirasına sahip bu küçük dev adamlar bize şöyle söylemişlerdi:
“Türk insanı için güzel olan, Dünya insanı için de güzeldir. Bir şey Türk insanına doğru geliyorsa, Dünya insanlarına da doğru gelir.”
Demek ki, şarkılar nasıl yazılmışsa öyle söylenmeliydiler. Başkalarının hoşuna gitsin diye yapılacak zorlama tercümelere gerek yoktu. İşte onun için, biri hariç, bütün şarkılarımı Türkçe söyledim orada. Ve Türk insanına yıllardır güzel gelen şarkılarım, bir gecede Japon insanına da güzel geldi. Ara ara duyacağınız Japonca konuşmalarıma gelince, o küçük dev adamların önemli bir istekleri olmuştu bizden; Madem ki onlar Japon, biz Türk’tük ve elhamdülillah, her iki tarafın da anlaşmaya yetecek zengin birer dili vardı..O halde üçüncü bir dili kullanmak yakışık almazdı. İstekleri şu idi:
Konser sırasında ‘eğer becerebileceksem’ şarkılarımı Japonca sunmalı idim. Yok ‘eğer beceremeyeceksem’ Türkçe sunabilirdim tabii…Onlar da sahneye Türkçe bilen bir Japon tercüman çıkarırlardı…Benim beceremediğim bu işi o becerirdi…Şu harekete bakar mısınız lütfen! Ama şu harekete bir de yakından bakar mısınız lütfen! Tabii böyle bir düelloya davet karşısında Japonca’yı 8 gün içerisinde aslanlar gibi söküp parçaladığım gibi, yerel lehçelerin inceliklerine bile indim ve 45 gün boyunca Japonya’nın tozunu dumanını attırdım. Duyduğunuz kahkahalar işte bu zaferin en büyük ispatıdır!!!”
Barış Manço’nun Japonca'yı öğrenme gayreti Japonlarla çok iyi iletişim kurmasını sağlamıştır. Ki Barış Manço, yaşamının sonlarına doğru, Japonya’nın en büyük televizyonlarından birinde tercümansız Japonca konuşarak konuk olmuştur.
Barış Manço’nun bu yaklaşımı ile doğan güzel sonuçlar bize insanlar arasındaki sözlü dil iletişiminin değerinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Elbette yabancı bir dil öğrenmek, her zaman iletişimi öğrenmek demek değildir. İletişimin tanımına bakacak olursak, dil bir araçtır.
Yokluğunda ise dil insanlar arasında bir bariyerdir. Konuşarak paylaşamayan insanların bir süre sonra iletişimi kopma noktasına gelecektir. Buna bir örnek   Japon İmparatoru ve AbdüIhamid Han arasında yaşanmıştır. Japon İmparatoru Sultan Abdulhamid'den "İslam dininin bilhassa tefekkür, gaye, felsefe ve manevi terkibi üzerinde iizahat vermek için japonca bilen yoksa tercihen İngilizce Fransızca ve Almancası kifayetli Osmanlı alimleri" istemiştir. Sultan daha sonra sürgün yıllarında çaresizlik içinde, karşı tarafa menfi müsbet arası, zaman kazandıran dolaylı bir cevap vemek zorunda kaldığını itiraf etmiştir.
Türkçe bilen 6 bin Japon olduğu söyleniyor. Japonların Türkçe öğrenme merakı bu hızla devam ederse, Türkçe'nin Japonya'da İngilizceden sonra bilinen ikinci dil olabileceği söyleniyor. Olur mu olur. Duyduğumda üzüldüğüm bir şey ne kadar doğru bilmiyorum;Türkiye'ye gelen Japonların birbirlerine bir nasihatı varmış , "Japonca konuşan Türklerden uzak durun". Kimbilir ne yaşadılar :)
Evet dünya üzerindeki bir çok insanın az çok derdini anlatacak kadar bildiği bir dil var ama ne demiş Barış "üçüncü bir dil konuşmak yakışık almaz". Şimdi Japonca öğrenmeye karar vermiş olabilirsiniz. İşte size başvurabileceğiniz, internette elinizin altında bir kaynak.Caner Arda'ya teşekkürlerimizle.
http://www.guidetojapanese.org/turkish/index.html
Son Güncelleme: Salı, 09 Ocak 2007 02:28
 




Arama

Üye Girişi



Etkinlik Takvimi (Events)

Last month March 2024 Next month
S M T W T F S
week 9 1 2
week 10 3 4 5 6 7 8 9
week 11 10 11 12 13 14 15 16
week 12 17 18 19 20 21 22 23
week 13 24 25 26 27 28 29 30
week 14 31

Galeri

Anketler