Reklam
Ertuğrul "Eltorulu" Fırkateyni - Sayfa 4 PDF Yazdır e-Posta

Cuma, 24 Şubat 2006 04:39
Makale İçeriği
Ertuğrul "Eltorulu" Fırkateyni
Sayfa 2
Sayfa 3
Sayfa 4
Sayfa 5
Sayfa 6
Tüm Sayfalar
Japon Makamları ve halk, faciadan sonra kurtulanların sağlıklarına kavuşmaları ve en iyi şekilde barındırılmaları için olağanüstü bir ilgi göstermiş, başta İmparator olmak üzere bütün ilgililer kurtulanların maddi ve manevi acılarını dindirmek için her türlü gayreti göstermiştir.
25 Aralık 1890 tarihinde Japon Hükümeti, başsağlığı dileklerinin Osmanlı Hükümeti ve Bahriyesine iletilmesi görevi için atanan Kongo ve Hiyei kruvazörleri , kazazede personelimizi ve şehitlerin olay yerinden toplanabilen eşyalarını gönderdiği gemiler İstanbul'a gelmişlerdir. Gemiler İstanbul'da bir ay kadar kaldıktan sonra Japonya'ya dönmüşlerdir. Ertuğrul’un Japonya'da kaldığı sürede buradaki Ruslar, gemi mürettabatına çok iyi davranmışlardır. Kazadan sonra ise Alman kruvazörü Wolf'un olay yerine gidip kurtarma çalışmalarına girişmesi üzerine Japonya'daki Rus sefiri, Japon hükümetine, kazazedelerin Rusya aracılığıyla Türkiye'ye gönderilmesi teklifinde bulunmuştur.
Osmanlı Devleti, şehitlerin denizden çıkarılması ve yaralıların da tedavi edilmeleri konusunda Japonların gösterdikleri ihtimama karşılık vermek istemişti. Kazazedelere yardım eden köylülere üç bin yen gönderilmiştir. Japonya'dan yardım edenlerin isimleri tek tek istenmiş ve bunlara çeşitli rütbelerden nişan ve madalyalar verilmiştir.
Kazazedelerin İstanbul'a getirilmeleri işini Ruslar ve Japonlar üstlenmk iştemir. Ancak her iki devletin de teklifi Osmanlı Devleti tarafından reddedilmiştir. Japonların gemisinin harp gemisi oluşu, Ruslar açısından da mevsimin uygun olmaması redde sebep teşkil etmiştir. Netice olarak kazazedelerin İstanbul'a posta vapuruyla getirilmelerine karar verilmiştir. Ancak daha sonra Japonya'nın ısrarı üzerine, Japon harp gemileri ile getirilmeleri uygun görülmüştür. Osmanlı Devleti, Japonların, kazazedeleri İstanbul'a getirme hususundaki isteklerini kabul etmiş olmakla birlikte, gemilerin Çanakkale Boğazı'ndan geçmesine müsaade etmeme kararı almıştır. 
Tanaka komutasında "Hiyei" ve  Hideka komutasında "Kongo"  adlı iki Japon harp gemisi kazazedeleri alarak yola çıkmıştır. Türk hükümeti, kazazedeleri alarak, İstanbul'a getirmesi için İngilizce bilen İzzeddin Vapuru Komutanı Rıza Bey'i Port Sait'e göndermişti. Rıza Bey, Japonlara kazazedeleri İstanbul'a kendilerinin götürmek istediklerini  söylemiş, ancak Japonlar imparatorlarından kendilerinin götürmeleri konusunda emir aldıklarını ifade etmişlerdir. Birlikte Beşike'ye gelmişlerdir. Gemilerin Çanakkale Boğazı'ndan geçiş izni yoktu. Bu izin çıkıncaya kadar Beşike'den İzmir'e gelmişlerdi ve İzmir'de beklemişler, izin çıkınca da kendilerini karşılayan Talia ve İzzeddin Vapurları ile birlikte İstanbul'a hareket etmişlerdir. Japon subayları ve erlerinin karaya çıktıklarında Rum, Ermeni ve İtalyan serserileri tarafından rahatsız edilmemeleri için de bahriyeden subaylar ve erler görevlendirilmiştir. Bunlar İngilizce bilenler arasından seçilmiştir. Japonların kentteki gezileri sırasında, tercümanlar, dellallar ve tüccarlar tarafından rahatsız edilmemeleri ve uygunsuz kişileri yanlarına yaklaştırmamaları için, özellikle Ertuğrul'dan kurtulmuş olanlar arasından yardımcılar da görevlendirilmiştir. Öyle sıkı önlemler alınmıştı ki, sadece bir kez Yahudi bir sarrafın para değiştirirken hile yaptığı şikayetinin alınması üzerine bu işi kapatmakla hahambaşı görevlendirilmiştir.
Yine bir defasında da Fındıklı'da şeker satın alan Japon erleri bunları ceplerine sığdıramayınca artanı sebilin üstüne bırakıp gitmişlerdi. Bunun üzerine derhal karakola haber verilmiş ve şekerlerin başına bir zaptiye neferi yerleştirilmiştir. Japonlar akşama döndüklerinde, şekerlerini bıraktıkları gibi bulup almışlardır. 
Bu iki Japon gemisi mürettebatına çeşitli rütbelerden Osmani ve Mecidi nişanları, tahlisiye, iftihar ve zayi madalyaları verilmiştir. Madalya verilen Japon subaylarının isimleri ilgili belgelerde kayıtlıdır. 
Japon gemilerinin kumandanlarına ayrıca Padişah tuğralı, elmas işlemeli, altın sigara kutusu hediye edilmiştir. Japon İmparatoru'na verilmek üzerede II. Abdülhamid'in teşekkürlerini ihtiva eden bir mektup da hazırlanmıştır. Hiyei ve Kongo'nun İstanbul'u ziyareti Türk kamuoyunu etkilemiştir. Buna örnek olarak Tercüman-ı Hakikat gazetesinde "Japonya Medeniyeti" başlığıyla yayınlanan Mustafa Refik'in makalesindeki şu bölüm verilebilir:
"Bugünkü Avrupa uygarlığını kabulde bir sürat-ı fevkalade ile hareke eden milletlerin en birincisi Japonlardır. 'Münteha-yı Şark (Uzakdoğu) Fransızları olan Japonlar, Fransızlar kadar nazik, dostluğu ve misafirperverliği sever bir kavimdir. Cihanın dikkat-ı nazarını ve teveccühünü artık tamamıyla çekmeye başlamış olan işbu 'Doğu Fransızları' ile biz de yeni bir şekilde iyi ilişkiler kurmakta bulunduğumuzdan dolayı ne kadar iftihar etsek yine azdır".  Kazanın 100. ve 110. Yıldönümlerinde düzenlenen anma törenlerini katılmak üzere TCG Turgut Reis Fırkateyni iki kez Japonya'yı ziyaret etmiştir. Ziyaretler gidiş dönüş olmak üzere 2.5 ay sürmüştür. 
 Image
 Kazada ölenlerin anısına Kushimoto’da bir Anıt yapılmıştır. İlk anıt Japonlar tarafından 1891’de dikilirken, 1929 yılında yine Japonlar tarafından genişletilmiştir. Şehitlik Anıtı, 3 Haziran 1929 tarihinde Japon İmparatoru tarafından da ziyaret edilmiştir. 1937’de Türkiye tarafından restore edilen anıt önünde her yıl düzenli olarak anma törenleri yapılmaktadır.
Image
 Kushimoto kasabası Mersin ve Yakakent ile kardeş şehirdir. Kushimato’da bir de müze bulunmaktadır. 1974 yılında inşa edilen "Türk Müzesi"nde Ertuğrul Fırkateyni’nin maketi, gemideki asker ve komutanların fotoğrafları ve heykelleri bulunmaktadır.
Ertuğrul Firkateyni, şu an Kushimoto kayalıklarında 11-25 metre arası derinlikte yatıyor.

Son Güncelleme: Cumartesi, 25 Aralık 2010 16:54
 




Arama

Üye Girişi



Etkinlik Takvimi (Events)

Last month May 2024 Next month
S M T W T F S
week 18 1 2 3 4
week 19 5 6 7 8 9 10 11
week 20 12 13 14 15 16 17 18
week 21 19 20 21 22 23 24 25
week 22 26 27 28 29 30 31

Galeri

Anketler