Reklam
Konniçiva/Erdal Güven - Sayfa 14 PDF Yazdır e-Posta

Pazartesi, 06 Mart 2006 01:50
Makale İçeriği
Konniçiva/Erdal Güven
Sayfa 2
Sayfa 3
Sayfa 4
Sayfa 5
Sayfa 6
Sayfa 7
Sayfa 8
Sayfa 9
Sayfa 10
Sayfa 11
Sayfa 12
Sayfa 13
Sayfa 14
Sayfa 15
Sayfa 16
Sayfa 17
Sayfa 18
Sayfa 19
Sayfa 20
Sayfa 21
Tüm Sayfalar
15 Ağustos 1998, Cumartesi İntihar
  
Japonlar kadar intihara meraklı bir toplum görmedim canım. Ülkede herşey intihar nedeni. Çok üzülür intihar eder, başarısız olur intihar eder. Biraz abartılı olacak ama neredeyse çok sevinenler bile, ‘‘Ulan ben niye bu kadar çok sevindim acaba bende bir acayip mi var?’’ deyip intihar edecek.
Hatta verdiği sözü yerine getiremeyenler bile utançlarından intihar ediyorlar. Yok efendim söz verildiği zaman mutlaka yerine getirilmeliymiş. Söz yerine getirilmediği zaman zedelenen onur ancak ölümle temizlenirmiş.
Falan Filan.
Allah muhafaza, bizde verdikleri sözleri yerine getirmeyenler intihar etmeye kalksaydı,ülkenin yarısından fazlasının telef olması gerekirdi.
Dünya literatürlerine, intihar ile ilgili ‘‘Harakiri’’ ve ‘‘Kamikaze’’ gibi çok önemli iki kelime bile sokmak kolay değil tabii.
Harakiri, Japoncada ‘‘karınkesme’’ anlamına geliyor. Samuraylar intihar etmek istediklerinde, dizlerinin üzerine çöküp uzun kılıçlarıyla karınlarını kesiyorlarmış. Aman yanlış anlamayın, öyle karnıyarık yapılacak patlıcanlar gibi yukarıdan aşağıya değil, soldan sağa doğru. O kadar çok Samuray karnını kesmiş ki sonunda, ‘‘Harakiri yapmak’’ bir fiil olarak dünya literatürlerine girmiş.
Kamikaze ise tam olarak ‘‘Tanrı Rüzgarları’’ anlamına geliyor. Ama İkinci Dünya Savaşı sırasında güdümlü füze rolü oynamaya meraklı Japon pilotların Amerikan hedeflerine karşı İntihar saldırıları düzenlemeleri nedeniyle ‘‘kamikaze pilotu’’ da bir deyim olarak literatürlere girmiş.
Japonlar, Harakiri ve Kamikaze'yi dünyaya kabul ettirmişler ama artık kendileri pek uygulamıyorlar. Şimdilerde moda, tren önüne atlamak. Gerçi bu geride kalanlara biraz pahalıya mal oluyor ama...
Japonya'da tren yollarına atlayarak, intihar etmek moda olunca, önüne gelen kendini tren altına atmaya başlamış. Her intihar tren seferlerini en az 2-3 saat aksamasına neden oluyormuş. Tren yolu işletmecileri önceleri bu işe pek seslerini çıkartmamışlar. Acılı ailelere bir darbe daha vurmamak için zararı sineye çekmişler. Ama bakmışlar intiharların ardı arkası kesilmiyor, önlem alınmazsa iflas edecekler, hemen mahkemeye başvurup intihar edenler hakkında tazminat davaları açmışlar.
Mahkemeler, tren yolu işletmelerini haklı bulunca, intihar edenlerin mirasçıları, tren işletmecilerine tazminat ödemeye başladılar. Öyle küçük bir tazminat zannetmeyin. Trenlerin saatte taşıdıkları yolcu sayısına göre hesaplanan bu tazminatlar, yerine göre 30 bin doları bulabiliyor.
Yalancının mumu
Oh olsun, hiç acımadım sana. Bir de gazeteci geçiniyorsun. Madem asparagas yapacaksın, biraz dikkatli olsana. İnsan hiç düşünmez mi. Yaz günü, hazır haber olmadığı için kendi haberini kendin yaratmak zorundasın. Tamam buna bir diyeceğim yok. Zaman zaman biz de böyle haberler yaparız. Ama herşeyin bir yolu yordamı var canım.
Aslında çok iyi bir konu seçmişsin. Tüm dünyada yaşanan kavurucu sıcaklar nedeniyle gazetelerin ilgileneceği en güzel haber, hava sıcaklığı ile ilgili haberler. Yaz bir sıcak hava haberi, hemen yayınlanır. Eh farkını gösterebilmek için, ağustos böceklerinden yola çıkarak bir haber yapmışsın. Bu da güzel.
Peki o kadar çok ağustos böceğinin, bir ağacın gövdesinde bu kadar düzenli bir şekilde duramayacağını hiç mi düşünmedin? Haber yapmak aşkı ile ne kadar ağustos böceği varsa, asker gibi sıra sıra bir ağacın gövdesine yapıştırıp fotoğraflarını çekmişsin. Fotoğraf altına da, ‘‘Sıcaklar çıldırtıyor. Sıcak hava nedeniyle ağustos böcekleri bile uçamıyor. Böcekler buldukları ağaç gölgesinde, havanın serinleyeceği akşam saatlerini bekliyorlar’’ diye yazmışsın.
Editörleri atlatmışsın ama, okuyucu aptal değil. O kadar böceğin bir arada bu kadar düzenli bir şekilde duramayacağını, bu işte bir iş olduğunu hemen anlamış ve gazeye telefon etmeye başlamış. Sonunda editörler fotoğrafa tekrar bakmışlar ve okuyucuların haklı olduğunu görüp, bir basın toplantısı düzenleyerek okuyucudan özür dilediler.
Eh, Okinawa Adası’nın en çok okunan gazetesi olan Ryukou Shimpo gazetesi olarak kolay değil. Gazete yönetimi itibarlarını koruyabilmek için haberi yapan muhabirin en ağır şekilde çezalandırılacağını da sözlerine eklediler. Akılsız başın cezasını ayaklar çeker. Asparagas'ın bile bir raconu var canım.
KEİKO

Kalabalık bir davette yakışıklı genç, Keiko'nun yanına gelir ve kulağına,

‘‘O dünyalar güzeli kızkardeşi olan hanımefendi sizsiniz, değil mi?’’ diye fısıldar.
Keiko, genç delikanlıya küçümseyerek bakar ve ‘‘Hayır ben değilim, kızkardeşim’’ der.

Son Güncelleme: Salı, 07 Mart 2006 05:38
 




Arama

Üye Girişi



Etkinlik Takvimi (Events)

Last month May 2024 Next month
S M T W T F S
week 18 1 2 3 4
week 19 5 6 7 8 9 10 11
week 20 12 13 14 15 16 17 18
week 21 19 20 21 22 23 24 25
week 22 26 27 28 29 30 31

Galeri

Anketler