Reklam
Konniçiva/Erdal Güven - Sayfa 15 PDF Yazdır e-Posta

Pazartesi, 06 Mart 2006 01:50
Makale İçeriği
Konniçiva/Erdal Güven
Sayfa 2
Sayfa 3
Sayfa 4
Sayfa 5
Sayfa 6
Sayfa 7
Sayfa 8
Sayfa 9
Sayfa 10
Sayfa 11
Sayfa 12
Sayfa 13
Sayfa 14
Sayfa 15
Sayfa 16
Sayfa 17
Sayfa 18
Sayfa 19
Sayfa 20
Sayfa 21
Tüm Sayfalar
22 Ağustos 1998, Cumartesi YABANCILAR GİREMEZ
Eh sonunda olacağı buydu. Gece kulüpleri, ayıp hamamlar, sokak galerileri, derken, sonunda yüzme havuzlarını da yabancılara kapattılar. Ben size Japonlar, yabancıları pek sevmezler, onlarla beraber olmaktan pek haz duymazlar diyordum da inanmıyordunuz. Alın size ispatı. Bakın gördünüz mü? Ayrımcılığı o kadar ileri safhaya götürdüler ki, artık halka açık yüzme havuzlarına bile yabancıları almıyorlar.
Ben de gazetelerin yalancısıyım, ülkenin en büyük gazetesi Yomiuri yazdı da oradan öğrendim. Gunma şehrinin güneyinde bulunan küçük Azamamura kasabasında, yerel yöneticiler şehirde yaşayan yabancıların yüzme havuzlarına girmelerini yasaklamışlar. Bu yasaklamayı da havuzun kapısına astıkları kocaman bir levha ile duyuyorlar.
Neymiş efendim, havuz içerisinde çocuklar, sürekli olarak yabancılar tarafından taciz ediliyormuş, çocuklar bu yüzden havuzlara girmekten korkar olmuşlar, polis de suçluyu yakalayamadığı için, şehir yönetimi yabancıların havuza girişini yasaklamak zorunda kalmış. Aslında ayrımcılık yapmak gibi bir niyetleri yokmuş. Olayın da ayrımcılık olarak algılanmamasını istiyorlarmış.

Alın bakalım, özürleri kabahatlerinden büyük. Ayrımcılık yapmak gibi bir niyetleri yokmuşmuş. Şimdi ben sırf yabancı olduğum için o havuza giremiyorsam, bunun adı ayrımcılık değil de nedir. Birisi suç işledi diye, diğer yabancılar da aynı suçu işleyecek değiller ya.

Zaten anlayabilmiş değilim, ülkede tüm yabancılara potansiyel suçlu gözü ile bakmak gibi bir anlayış var. Kim olursanız olun, konumunuz ne olursa olsun, Japonlara göre her an bir suç işleyebilirsiniz.

Sanki kendileri sütten çıkmış ak kaşık. Hem suçlu yakalanmadı diye havuzu tüm yabancılara kapatmak da ne oluyor. Bu mantıkla Japonların da trenlere alınmaması lazım. Şimdi bazı kendini bilmezler tren içinde genç kızlara cinsel tacizde bulunuyorlar,polis de suçluları yakalayamıyor diye trenler Japonlara yasaklansa iyi mi olur?

Teknolojik röntgen

Bundan sonra röntgenciler de, teknolojinin nimetlerinden yararlanacaklar. Artık öyle ağaç tepelerinde tüneyip, evlerin camlarını gözetleme devri kapandı. Baksanıza Sony firması gece görüş dürbünlerinde kullanılan mantıktan hareketle insanları çıplak gösteren kamera yapmış.

Yapmış diyorum, çünkü doğrusunu söylemek gerekirse böylesine önemli bir haberi ben atlamışım. Yaz dönemi çalışmalarına başlamama çok az kaldığından bir rehavet içine girmiş olmalıyım ki, Sony tarafından yeni icat edilen video kameraları farketmemişim. Allahtan sevgili dostum Erdoğan Kök taa Danimarka'lardan beni uyardı da, böylesine önemli bir haberi son anda yakalayabildim. Eh ne de olsa ilgi alanlarımız ortak.

Yeni kameralar insanı çıplak gösterdiği için, video çekimleri sırasında giyilen kıyafetlerin hiç bir önemi de kalmıyor. Artık, ‘‘ ‘dur! Üstümü başımı bir düzelteyim. Aman böyle çekme üstüm başım hiç iyi değil’’ gibi uyarılar tarihe karışıyor. Çünkü yeni kamera elbiseleri görmüyor. Sadece insan vücudunu gösteriyor. Gerçi görüntü kalitesi şimdilik çok iyi değil ama bu ilerde daha mükemmel olmayacağını göstermez.

Bu teknoloji en çok bizim magazin basının işine yarar. Artık magazin şefi olacak acımasız adamlar, ünlüleri, ‘‘Yağlarıyla yakaladık’’ başlıkları atabilmek için muhabir çocukları lüks otellerin havuzlarında, veya tatil yörelerinin kalabalık plajlarında tek kare fotoğraf uğruna telef etmekten vazgeçerler. Alırlar bir kamera olur biter. Kimi çıplak görüntülemek istiyorsan bas düğmeye olsun bitsin.

Aslında beni bu son gelişmelerden haberdar eden Erdoğan'ın neyi merak ettiğini ben çok iyi biliyorum. Tokyo'dan ayrılmadan önce beraber aldığımız video kameraların da aynı işlevi görüp göremeyeceğini merak ediyor. Ama bu şimdilik imkansız görünüyor. Bence yeni kameraları almak için henüz erken, beklemekte yarar var. Yarın birgün aynı teknolojiyi kullanarak, güneş gözlüğü falan yaparlar. Neme lazım.

Akıl hastanesinin genç hemşiresi Keiko, koşarak başhekimini odasına girer ve ‘‘Efendim dışarda bir adam var ve hastaneden bir hastanın kaçtığını iddia ediyor’’ der.

Doktor, ‘‘Bunu da nerden çıkartmış sabah sayımlarını yaptık herkes tamamdı’’ diye konuşur.
Keiko heyecanla devam eder, ‘‘Ama efendim haklı galiba, adamın birisi karısını kaçırmış, Adamcağız da ‘benim karımı ancak bir deli kaçırır' diyor. Benim tanıdığım kadarıyla pek de haksız sayılmaz’’.

Son Güncelleme: Salı, 07 Mart 2006 05:38
 




Arama

Üye Girişi



Etkinlik Takvimi (Events)

Last month May 2024 Next month
S M T W T F S
week 18 1 2 3 4
week 19 5 6 7 8 9 10 11
week 20 12 13 14 15 16 17 18
week 21 19 20 21 22 23 24 25
week 22 26 27 28 29 30 31

Galeri

Anketler