Reklam
Kültür Turistleri JAPONLAR PDF Yazdır e-Posta

Cuma, 24 Mart 2006 02:42
Tarihi ve kültürel zenginlik arz eden özgün yerler, termal tesisler, golf tesisleri, pahalı mağazalar Japonları üzerine çeken tatil mekanları olarak bilinir. Ayrıca kendileri sabahın erken saatlerinde yollara düşmeleri, durmaksızın fotoğraf çekmeleri, bakılmayacak detaylarla ilgilenmeleri, gülümsemeleri, şaşkınlık ifadeleri, lüks otellerde konaklamayı tercih etmeleri ile de ünlüdürler.
Japonlar yurt dışında kişi başına ortalama 3 bin dolar ile en çok para harcayan turistler arasında yer almakta buna karşılık güvenlik, gelişmiş hizmet sektörü (ayrıntılara çok önem verirler, kusursuz hizmet) ve alışveriş imkanları beklemektedirler.
Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’yi 2001 yılında 87 bin 600, 2002 yılında 94 bin 514, 2003’de 67 bin 812 Japon turist ziyaret etti. 11 Eylül saldırısının etkisi ile genel olarak etkilenen sektörde 2004 yılında da yüzde 5.39 ile düşüş devam etmiş toparlanamamıştı. 2005 yılı ise umut verici bir yıl oldu. 2005 ün ilk 7 ayında yüzde 106'lık artışla 65 bin Japon geldi.
Her yıl turizm amaçlı ve ağırlıklı olarak tarihsel-kültürel yerleri gezmek üzere 17 milyon Japon yurtdışına çıkıyor. Ülkemize konuk olanlarının oranı ise % 1 in altında. Bu bize ülkemizin Japon turistin profiline uygun zenginliklerimizi pazarlayamadığımızı açıkca gösteriyor.
Türkiye’yi daha fazla Japon turistin ziyaret etmesini sağlamak için tanıtımımızı Japonların beklentilerine uygun yapmamız gerekiyor. Bununla beraber tesislerimizi Japon memnuniyetine hizmet edecek şekilde geliştirmemiz gerekebilir.  Japon turistin beklentilerini doğru şekilde çözümlemek için ise yine Japon firmalarının görüşlerine başvurmamız doğru bir yöntem olacaktır.
Türkiye üzerine tarih romanları ve gezi kitapları olan Bayan Sachiko Shibusawa,  Türkiye hayranı gönüllü bir tanıtım elçisi. 6 Mayıs 2005 tarihinde İstanbul Rehberler Odası’nda ‘Türk-Japon dostluğunun gönüllü elçisi Shibusawa Türkiye’yi anlatıyor’ isimli konferans öncesinde Shibusawa ile turizmhabercisi.com bir söyleşi gerçekleştirdi.
Bayan  Shibusawa, Japonlar’a yönelik tanıtım kampanyalarında ülkemizin yaptığı en büyük yanlışlığı şöyle özetliyor  'Kültür turuna gelecek Japonlara deniz turizmi reklamları yapıyorsunuz’ Shibusawa’ya yöneltilen sorular ve onun yanıtlarını yorumlarınıza bırakıyoruz.

Türkiye’ye ilginiz nasıl ortaya çıktı, neden Türkiye’yi yazmaya karar verdiniz?
İlk kez 1981yılında Türkiye’ye geldim. Çocukluğumdan beri özellikle İstanbul’a ilgim çok yoğundu. Benim ilk geldiğim zamanlarda Japonlar henüz bu kadar çok ziyaret etmiyorlardı Türkiye’yi. Sonra sık sık gelmeye başladım. Daha sonraki gelişlerimde burada arkadaşlar edindim. 20 yıl önceyle kıyaslarsak Türkiye de çok şey değişti. Örneğin o dönemlerde taksilerde taksimetre yoktu, klima yoktu. Şimdi resmen bir cennet Türkiye. Artık buraya arkadaşlarımı getirirken daha rahatım.
Özellikle kültür turizmi müşterimiz olan Japonların Türkiye’ye bakışı nasıl?
Türkiye’ye gelip de beğenmeyen Japon yok. Öncelikle şunu vurgulamak isterim ki, Türkiye’ye gelen Japon turistlerin beklentileri Avrupalılardan daha farklı. Japonlar çoğunlukla tarih turu için geliyorlar. Elbette Avrupa ülkelerinden de Türkiye’nin tarihi zenginliğini görmek için gelenler var ama çoğunluk yine de deniz-kum-güneş beklentisi içinde oluyor. Japonlar deniz-kum-güneş tercihlerini yakın yerlerde Okinava, Hawaii gibi kentlerde kullanıyorlar, çünkü Türkiye bunun için coğrafi olarak uzak bir seçenek; ayrıca oldukça pahalıya mal oluyor. Oysa Avrupalılar için ucuz denize girebilecek en uygun yer Türkiye. Japonya’da Türkiye tanıtımı bu durum göz önünde bulundurulmadan yapılıyor maalesef, yani yanlış tanıtım politikaları izleniyor.
Yani kültür turizmine gelecek Japonlara deniz-kum-güneş tatili mi satmaya çalışıyoruz? Japonlara yönelik nasıl bir tanıtım politikası izlenmeli sizce?
 Image Japonya’da zengin tarihinizi ve kültürünüzü anlatan tanıtım kampanyaları yapmalısınız. Japonlara Türk tarihi çok enteresan geliyor. Doğru bir noktadan yakalandığı taktirde daha iyi sonuç elde etmek kaçınılmaz.
Özellikle Türkiye’yi çok seven insanlar var. Bunlardan yararlanılması önemli. Kültür ve Turizm Bakanlığı bunu doğru kullanmalı. Japonya’da Bakanlık deniz-kum-güneş fotoğraflı tanıtım afişleri kullanıyor, oysa bu Japonya’da çok da anlamlı olmuyor. Daha önce de belirttiğim gibi deniz tercih edilecek olursa Türkiye’den önce yakınımızda çok güzel denizler var, Okinava gibi, oralara gideriz. Japon potansiyelini çekecek doğru tanıtımlar yapılmalı, tarih ön plana çıkarılmalı.
Mesela ben Türkiye’yi anlattığım zaman Türkler’in Anadolu’ya yerleşmelerinden başlıyorum. Orta Asya’dan bu coğrafyaya gelmelerini, Selçuklular’ı ve Osmanlı İmparatorluğu’nu, daha sonra Anadolu’nun tarihini anlatıyorum. Hititler’den, Bizanslılar’a kadar...Ondan sonra Osmanlı dönemine bağlıyorum tekrar. Japonlar aksi taktirde anlamakta zorlanıyorlar.

Türkiye’yi Japonya’da tanıtırken neyi öne çıkaralım, en çok ilgiyi ne çekecektir sizce?
Türkiye Japonlar için oldukça önemli. Tek bir yeri alıp sadece oranın üzerinden Türkiye’yi pazarlamayı doğru bulmuyorum, tarihi kültürel mirasın hepsinden bahsetmekte fayda var.
Japonya’da yapılan bir fuarda Türkiye tanıtımı Osmanlı dönemiyle yapılıyordu yalnızca. Bunu doğru buluyor musunuz?
Japonlar Osmanlıya karşı önyargılı değil. Osmanlılar daha çok batılılar tarafından önyargıyla karşılanıyor. Bu yanlış değil ama eksik bir tanıtım. Türkiye tanıtımı yapılırken dünya tarihinin burada çakıştığını vurgulamak lazım. Yani bu tarihi anlatmak lazım. Özellikle Mezopotamya. Buraya geldiklerinde dünya tarihini burada görebileceklerini söylemek lazım Japonlara. Özellikle hangi tarihi görmek istediklerini sorup, ona göre yönlendirmek lazım.

Japonya’ya satılan kültür turları genellikle 15 günlük paket programlar. Yani bu paketin içinde Kapadokya da var, Pamukkale de, İstanbul da... Örneğin İstanbul’da kalış süresi 2-3 günü geçemiyor. Bu kadar kısa sürelerde her yeri göstermek yerine her bölgeye ayrı ayrı tur satmak mümkün mü sizce?
Evet, ben Japonya’dan gelen arkadaşlarımla 10 gün yalnızca İstanbul’da kaldım, böyle de olması gerekir. Gelen Japon grupları çoğunlukla tarihe meraklı kişiler olsa da çeşitlilik gösterdiği de oluyor elbette. Grup içinde tarihe ilgisi olmayanlarda var, sadece gezmek için gelenler var. Kültür farklılığı olabiliyor gruplarda kısaca..
Japonya’dan gelenler Türkiye’yi kendilerine yakın buluyor. Özellikle Kapadokya bölgesinden çok etkileniyorlar. Buraya gelip de beğenmeyen bir tek Japon bulamazsınız. Bu yüzden Japonya’da Türkiye denince akla öncelikle Kapadokya geliyor. Ben buna üzülüyorum, elbette Kapadokya da eşsiz bir güzellik ama Türkiye’de görülebilecek böyle onlarca yer var.
Japonlara Osmanlı kültürü çok yakın. Çok hoşlarına gidiyor. Buraya geldiklerinde keşke herşeyi yavaş yavaş özümseyebilseler, haklısınız maalesef yapılan programlar çok yoğun oluyor, gittikleri yerleri, gördüklerini tam olarak kavrayamıyorlar, o yüzden anlayamıyorlar. Ben arkadaşlarımla geldiğimde çok yavaş geziyorum. Eğer arkadaşlarım Kapadokya’ya gitmek isterlerse 1-2 gün gidilebiliyor ama çoğunlukla zamanı İstanbul’da geçiriyoruz.
Bu tanıtım faaliyetleriniz nedeniyle bugüne kadar konsolosluk vb resmi kuruluşlardan bir tebrik aldınız mı?
Hayır. Maalesef, beni tanımıyorlar bile.
Bu konuda istek olursa yardım eder misiniz?
Seve seve, ben Türk-Japon dostluğu için elimden geleni yapıyorum. Örneğin deprem döneminde para topladım, buraya gelip yardım çalışmaları yaptım.
Türkiye üzerine yazdığınız kitaplarınız çok satıyor mu?
Ne kadar satıldığını bilmiyorum ama baskıları yenilendi onu biliyorum. Yanlış birşey söylemek istemem. Türkiye’ye geleceklerin çoğu bu kitaplardan faydalanıyor, biliyorum. Bu kitapları okuyup da Türkiye’ye gelenler var.
Son Güncelleme: Pazartesi, 27 Mart 2006 01:12
 




Arama

Üye Girişi



Etkinlik Takvimi (Events)

Last month April 2024 Next month
S M T W T F S
week 14 1 2 3 4 5 6
week 15 7 8 9 10 11 12 13
week 16 14 15 16 17 18 19 20
week 17 21 22 23 24 25 26 27
week 18 28 29 30

Galeri

Anketler